TÜRKİYE'DE 1.5 MİLYON LPG'Lİ ARACIN %33'ÜNÜN MONTAJ TESBİT RAPORU % 75'İNİN GAZ SIZDIRMAZLIK RAPORU
Basına ve Kamuoyuna
(22.02.2005)
TÜRKİYE‘DE 1.5 MİLYON LPG‘Lİ ARACIN %33‘ÜNÜN MONTAJ TESBİT RAPORU % 75‘İNİN GAZ SIZDIRMAZLIK RAPORU YOK
Ekonomik ve Çevre Dostu Bir Yakıt Olan LPG'nin Standartlar Dahilinde Kullanılması Gerekir
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Geçiştirici Değil Köktenci Önlemler Almaya Yönelmelidir
Köktenci Önlemler Alınmazsa LPG'li Araçlar Sorun Olmaya Devam Edecek, Yurttaşların Can ve Mal Güvenliği Tehlike Altında Olacaktır
Değerli Basın Mensupları,
Yılbaşından buyana kamuoyunun gündeminde bulunan LPG'li araçlarla ilgili gelişmeleri bu basın toplantısında değerlendirecek ve Türkiye geneline ilişkin önemli veriler açıklayacağız.
Medyanın rolü ve toplumun bilinçlenmesi
İlk olarak, medyamızın LPG'li araçlarla ilgili bugüne değin yaptığı yayınlarla yerinde bir toplumsal görevi yerine getirdiğini söylemek istiyorum. Bu sayededir ki, konunun ilgili taraflarının değişik düzeylerde ve eksik de olsa daha sorumlu bir yaklaşım içine girmeleri sağlanmış, kamusal ve toplumsal duyarlılığın oluşmasına yol açılmış, toplumun bilgi edinmesinde olumlu bir rol oynanmıştır.
LPG ekonomik ve çevre dostu bir yakıttır
Bu arada LPG'li araçların "toptan sorunlu olduğu" şeklinde zaman zaman kimi izlenimler edinilmiş olsa da, konunun işlenme sürecinde bu izlenim veya yargıların değişeceğini söyleyebiliriz. Başlarken belirtmek istiyorum, LPG ekonomik olması itibarıyla kullanılmaya başlanmıştır. Özel ya da ticari, araç sürücülerinin % 15'i ekonomikliği nedeniyle LPG'yi tercih etmişlerdir. Bunun yanısıra LPG'nin çevre dostu bir yakıt olarak çevre kirliliği yaratmadığını da kaydetmek gerekir.
LPG kullanımı; araçların LPG'ye dönüşümünün standartlar dahilinde yapılması, Gaz Sızdırmazlık Raporlarının bulunması, sektörün disipline edilmesi ve kamu denetiminin güçlendirilmesi halinde kesinlikte güvenliklidir. Şöyle ki, LPG aksamı üzerinde çok amaçlı vana ve vananın üzerinde de elektronik gaz kesici valfler bulunur. Herhangi bir darbe ya da çarpışma anında elektronik gaz kesici valfler devreye girer ve gaz akışı kesilir, dolayısıyla patlama ya da gaz sızıntısı tehlikesi ortadan kalkar. Fakat araçların LPG'ye dönüşümündeki yasadışılıklar ve ilgili yasal mevzuatın uygulanmaması, son olarak da kamu denetiminin zayıflatılması nedeniyle toplumumuzda bir "güvenlik" kaygısı oluşmuştur. Ancak belirttiğim hususlarda özenli davranılması halinde, LPG'nin güvenilir bir yakıt olduğu yargısı, kamuoyu nezdinde daha fazla yerleşecektir.
Bakanlık açıklaması ve 2004 öncesi süreç
Değerli Basın Mensupları,
Şimdi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali ÇOŞKUN'un 10.02.2005 tarihli yazılı basın açıklamasına değineceğim. Bu açıklama, bizi, bir süreden beri gündemimizde bulunan bu basın toplantısını düzenlemeye yöneltmiştir. Zira Bakanlık açıklaması, LPG ile ilgili sorunların üzerine kararlılıkla gidilmediğini göstermektedir.
Şöyle ki: Araçların LPG'ye dönüşümünde görev yapan mühendislerin 23.06.2004 tarihinden itibaren "Yetki Belgesi" alması işleminin Odamıza devredildiği ve araçların LPG'ye dönüşüm projelerinin 15.02.2004 tarihinden itibaren TSE'ye devredildiği belirtilmekte, ancak çok önemli olan 2004 öncesi tarih ve uygulamalar görmezden gelinmektedir.
Değerli Basın Mensupları,
Bu noktada 2004 yılı öncesi sürecin bazı önemli düzenlemelerini aktarmakta yarar buluyorum. Böylece yasa, yönetmelik ve uygulamalara ilişkin gerekli bilgilenme sağlanmış olacaktır.
Ülkemizde araçların can ve mal güvenliği açısından denetimi konusu 13.10.1983 tarihinde kabul edilen 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile düzenlenmiştir. Yasanın 5. maddesinde araçların tescil işlemlerini yapma ve denetleme görevi Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, 7. maddesinde tescilli araçların fenni muayenelerini yapmak görevi Karayolları Genel Müdürlüğü'ne verilmiştir.
Yasanın 32. maddesinde, araçlardaki her türlü tadilatın Emniyet Genel Müdülüğünce trafik tesciline işlenmesi zorunlu tutulmuştur.
Aynı yasanın 29. maddesinde araçların yapım ve tadilatlarına ilişkin esasların belirlenmesi ve bununla ilgili yönetmeliklerin çıkarılmasında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Araçların LPG' ye dönüştürülmesi işlemi araç üzerinde yapılan bir tadilattır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan ve 29.06.1995 tarih ve 22328 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmeliğin 119. Maddesine Bir Alt Bent Eklenmesine Dair Yönetmelik"le ülkemizde araçların LPG'ye dönüşümü yasal olarak başlamıştır.
Sektörde denetimsizlik
Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile Sanayi Bakanlığından "İmalat Yeterlilik Belgesi" alan firmalar araçlarda LPG dönüşümüne başlamıştır. Bakanlıkça herhangi bir denetim mekanizmasının oluşturulmadığı 1995-1998 yılları arasında yaklaşık 300 bin araç LPG'ye dönüştürülmüştür. Büyük bir kısmı, mühendis isdihdam etmeyen yetkisiz firmalarca, standart dışı malzemelerle, projesiz olarak dönüştürülen bu araçlar günümüzde olduğu gibi o dönemde de kamu vicdanını yaralayan bir çok ölümlü kazaya neden olmuştur.
Sektör denetim altına alınıyor
Konuya ilişkin, Sanayi ve Ticaret bakanlığı ile yapmış olduğumuz görüşmeler sonucu, LPG sektörünün denetim altına alınması amacıyla, LPG araç dönüşümü yapan firmalara "İmalat Yeterlilik Belgesi" verilmesi ile mühendislere "Mühendis Yetki Belgesi" verilmesi konularında 05.03.1998 tarihinde imzalanan bir protokolle Odamıza görev verilmiştir..
Bu yetkilendirmeden sonra Odamızca sektörde çalışan mühendisler eğitime tabi tutularak belgelendirilmiş ve ayrıca LPG araç dönüşümü yapan firmaların kayıtları Odamızca tutulmaya başlanmıştır. Bu süreçte konunun taraflarıyla sürekli toplantılar yapılarak gerekli denetim mekanizması oluşturulmuş, LPG'ye dönüşen araçların son kontrolleri Odamız tarafından eğitilmiş personelce yapılmış ve Montaj Tespit Raporları Odamızca düzenlenmiştir. Bu arada LPG araç dönüşümü yapan firma sayısı 18 aylık bir sürede 30'lardan 454'e çıkarılmış, tüm firmaların Oda eğitim programlarından geçerek belgelendirilen makina mühendisi çalıştırması sağlanmıştır. Yine bu dönemde, Odamızca 183.490 adet araç kontrol edilerek Montaj Tespit Raporu düzenlenmiştir. Bugüne değin kontrolleri Odamızca yapılan bu araçlarda hiçbir sorun yaşanmadığını burada vurgulamak istiyorum.
Sektörde denetim ortadan kaldırılıyor
Ancak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile yapmış olduğumuz protokol, bu sıkı denetimden rahatsız olan, daha fazla para kazanmayı toplumun can ve mal güvenliğinin üzerinde gören rant çevrelerinin baskısı ve yönlendirmesi ile 20.12.1999 tarihinde Bakanlık tarafından tek yanlı olarak feshedilmiştir.
Değerli Basın Mensupları,
11.03.1998 tarihinde düzenlenen Protokolün 7. maddesinde, "Bu belgelendirme işlemleri için alınan ücretler her yıl Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tespit edilmek suretiyle, alınacak ücretlerin % 50'si Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Vakfı hesabına (...) yatırılacaktır" deniyordu ve doğal ki bu açıdan hiçbir sorun yaşanmamıştır. 20.12.1999 tarihli Protokol feshinin bildirildiği yazıda ise, "Vakıflar Bölge Müfettişlerinin "yapılan hizmetlerin kamu niteliğinde olduğu, dolayısıyla bir bedel karşılığı yapılmaması gerektiğini belirten raporları"na dayanıldığı belirtilmekteydi. Kamusal nitelikli bir çok hizmetin ücretlendirilebildiği, bir bedele tekabül ettiği ancak fahiş fiyatla yapılmaması ve özel kâr amacı gütmemesi gerektiği açıktır. Nitekim Sanayi Bakanlığı da öne sürdüğü gerekçenin bir bahane olduğunu Odamızla fesh ettiği protokolün aynısını 15.02.2004 tarihinde TSE ile imzalayarak kabul etmiştir. Bu protokol ile araçların LPG'ye dönüşüm projelerini onaylama ve firmalara imalat yeterlilik belgesi verilmesi işleri bedeli karşılığında TSE'ye devredilmiştir. Bu protokolün iptali için Danıştay nezdinde açmış olduğumuz dava devam etmektedir.
Bu fesih işleminden sonra sektörün denetim ve kontrolü, sektörde faaliyet gösteren ve giderek denetimsiz kalan firmalara bırakılmıştır. Bu uygulama sonucu ülkeye kaçak LPG KİT'i ve malzeme girişi ile standartlar dışı yerli üretim artmış, yasal olmayan LPG araç dönüşümleri başlamış, haksız rekabet koşulları yaratılmış, yetkili mühendis istihdamı azalmış; sektörde disiplinsizlik ve denetimsizlik had safhaya ulaşmıştır.
Bu durumun araçlardaki olumsuz sonuçları, Odamız tarafından bundan 5 yıl önce, yani 2000 yılında hazırlanan ve size dağıtılan dosyaların içinde bulunan "Araçların LPG'ye Dönüşümünde Denetimsizlik" adlı kitapta tespit edilmiştir.
Yine bu süreçte oluşturulan haksız rekabet ortamının bir sonucu olarak LPG araç dönüşümü yapan yetkili firma sayısı Odamız kayıtlarına göre 2004 yılı sonu itibarıyla 231'e düşmüştür. Yani sektörde standart dışı ithalat, üretim ve satış oranı yükselmiştir. Montaj KİT'i satan firmalardan aldığımız bilgilere göre, protokolün feshinden bugüne değin (yaklaşık 4 dört yılda) bir milyon civarında araç LPG'ye dönüştürülmüş olup bu dönüşümlerin büyük bir çoğunluğu mühendis çalıştırmayan yetkisiz firmalarca gerçekleştirilmiştir.
Bakanlık açıklamasında, işte bu tarih ve uygulamalar atlanarak yalnızca 2004 sonrası yapılan kısmi düzenlemeler referans gösterilmiştir.
Son önlemler yetersizdir
Öte yandan Sayın Bakanın aynı açıklamasında, Odamızın da içinde yer aldığı konunun ilgili taraflarıyla bir toplantı yapıldığı ve bu toplantının sonuç önlemleri olarak, "Araçlarında LPG dönüşümü yapan ve ruhsatlarına işletmeyenlerin tesbiti için İçişleri Bakanlığınca denetimlerin daha sık aralıklarla yapılması, LPG dönüşümlerinde kullanılan aksam ve parçaların ithal ve imalatında ilgili standartlara uygunluğunun daha etkin denetlenmesi, LPG tadilatı yapan firmaların uygun dönüşüm yapıp yapmadıklarının denetlenmesi, söz konusu araçların araç muayene istasyonlarında muayenesinin mutlaka yapılması yönünde tedbirlerin alınmasının gerekliliği" dile getirilmektedir.
Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle sözü edilen toplantıda Odamız yanısıra mevcut uygulamaların içinde bulunan tüm kurum ve kuruluşlar ile otomotiv ve LPG dernekleri temsilcilerinin Makina Mühendisleri Odası'nın eskisi gibi sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirttiklerini burada önemle belirtmek istiyorum.
Bu noktada Bakanlık açıklamasında dile getirilen önlemlerin yetersiz olduğu görülmektedir. Basından öğrendiğimize göre, Emniyet Genel Müdürlüğü 2 gün süre ile trafik denetimlerinin yoğunlaştırılmasını istemiştir. Dikkatinizi çekeriz: Yalnızca 2 gün süreyle..
Yine dikkat edelim, LPG KİT'lerinin ithalat ve yerli üretiminde standartlara uygunluk ile LPG dönüşümü yapan firmaların uygun dönüşüm yapıp yapmadıklarının denetiminden söz edilmektedir.
27.12.1999 tarihindeki protokol feshinden yani kamu adına yapılan denetim ve sektörü disipline eden uygulamanın ortadan kaldırılmasından sonra söz konusu denetlemeleri kim, nasıl yapacaktır?
Araçların dönüşüm projelerinden LPG istasyonlarına dek konunun her safhasında makina mühendisleri yasa ve yönetmeliklerce yetkili kılınırken, anayasal bir kuruluş olan Odamız gerek mühendisler gerekse piyasa unsurları üzerinde neden denetleyici ve yetkili kılınmamaktadır? Verilen yetkiler neden aşırı parçalı veya kısmi olmaktadır Kamu ve toplum vicdanını oyalama dışında neden kalıcı önlemlere başvurulmamaktadır?..
Durum ve rakamlar vahimdir
Sektörde biriken olumsuzluklar gerçekten ürkütücüdür: Ülkemizde yaklaşık 1.5 milyonun üzerinde LPG'li araç bulunuyor. Bunlardan yaklaşık 1 milyonunun LPG'ye dönüşümü araç ruhsatına işlenmiş, yaklaşık 500 binin üzerindeki aracın dönüşümü ise araç ruhsatına işletilmemiştir. Yani LPG'li araçların %33'ü ruhsatsız olup montaj tespit raporu bulunmamaktadır. Bu araçları hangi firmaların dönüştürdüğü, dönüşümde uygun malzeme kullanılıp kullanılmadığı, dönüşümün teknik esaslara uygun olup olmadığı belirsizdir. Ruhsatlarında LPG'li olarak görülen araçların ise sadece 380 bini Odamızdan Gaz Sızdırmazlık Raporu almıştır. Bir başka ifadeyle, LPG'li araçların 1 milyon 100 bini, oran olarak ise % 75'i herhangi bir denetimden geçmeden riskli veya tehlikeli bir şekilde trafikte seyretmektedir.
Bu araçların ciddi bir tehlike oluşturduğu ve toplumun can ve mal güvenliğini tehdit ettiği açıktır. Bu noktada araç muayene istasyonları ile trafik denetimleri sırasında bu araçların trafikten men edilmesi ve Gaz Sızdırmazlık Raporu almaya zorunlu kılınması gerekmektedir.
Bu noktada Araç Muayene İstasyonları hizmetini yürüten Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sorumluluklarını yerine getirmemiş olduğunu belirtmeliyiz. Karayolları Genel Müdürlüğü Odamız tarafından birçok kez uyarılmasına rağmen, nedenini anlamadığımız bir duyarsızlık örneği göstermiş, denetimsiz araçların eksik ve yanlış muayenelerden geçerek trafikte dolaşmasına neden olmuştur.
Türkiye geneli araç ve Gaz Sızdırmazlık Raporu verileri
Odamızın Türkiye genelinde 18 Şubesi, 50 il ve 33 ilçe temsilciliği, 21 mesleki denetim bürosu bulunmakta, Türkiye genelinde toplam 123 noktada çalışmalarımız sürmektedir. Sizlere sunduğumuz "Türkiye Geneli (Takribi) LPG'li Araç ve MMO Gaz Sızdırmazlık Raporu Verileri" ile "MMO LPG Gaz Sızdırmazlık Raporu Takip Formu (2003-2004)" tabloları, Türkiye'nin 18 bölgeye ayrılması üzerinden anlaşılabilecektir. Tablolardan birinde bu 18 Şubeye hangi illerin bağlı olduğunun ayrıntıları belirtilmiştir.
Tabloları bazı ek bilgilerle sizler için sadeleştirelim. Gaz Sızdırmazlık Raporu verilerinin 2003 ve 2004 rakamlarının toplamı (tablolarda belirtildiği gibi 378.673'tür) üzerinden değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira özel araçlar 2 yılda bir, ticari araçlar ise yılda bir kez söz konusu raporu almak zorundadırlar. Bu nedenle 2 yılın sızdırmazlık verilerinin toplamı ile ilgili araç sayılarının karşılaştırılması sonucunda Şube/bölgelerin durumu anlaşılabilecektir.
Bu açıklama ışığında tablolara baktığımızda, ruhsatlarına LPG' olarak işlenen araçlarda Gaz Sızdırmazlık Raporu bulunmaması açısından, küsuratları saymazsak takribi rakamlarla İstanbul'un 145 bin, Ankara'nın 126 bin, İzmir'in 47 bin, Diyarbakır'ın 30 bin, Bursa'nın 28 bin, Kayseri'nin 20 bin, Denizli'nin 19 bin, Kocaeli'nin 14 bin, Eskişehir'in 13 bin, Samsun'un 12 bin, Trabzon'un 11 bin, Zonguldak'ın 9 bin, Antalya'nın 9 bin, Gaziantep'in 8 bin, Konya'nın 7 bin, Mersin'in 5 bin, Adana'nın 5 bin, Edirne'nin 3 bin, şeklinde sıralandığını görüyoruz.
Bu rakamların toplamı 516 bin 824'tür. Ruhsatlarına işlenmemiş, kayıt dışı, projesiz ve denetimsiz olarak kullanılan yaklaşık 500 bin aracı da dahil edersek bu rakam 1 milyonu aşmakta ve daha önce belirttiğimiz % 75 riskli LPG'li araç oranına ulaşılmaktadır.
Odamız uygulamaları örneklenecek yetkinliktedir
Değerli Basın Mensupları,
Yineleyerek açmak istiyorum. 1998-1999 yıllarında Odamızca 183.490 adet araç kontrol edilerek Montaj Tespit Raporu düzenlenmiştir. Bugüne değin kontrolleri Odamızca yapılan bu araçlarda hiçbir sorun yaşanmamıştır.
Aynı şekilde halen Odamızın yetkili olduğu Gaz Sızdırmazlık Raporu uygulamasında son 2 yıllık dönemde 378.673 aracın kontrol ve sızdırmazlık uygulaması yapılmıştır. Bunların hiçbirinde hiçbir sorun yaşanmaması bir başka olumlu örnektir. Gaz Sızdırmazlık Raporuna ilişkin TSE ve Otomotiv Ana Bilim Dalı bulunan üniversitelerin de yetkili olduğu, ancak pratikte bu uygulamanın Odamızca yapıldığını ilgili kuruluşların da kabul ettiğini ayrıca belirtelim.
Çözüm için yapılması gerekenler
Mevcut durumun aşılması ve halkımızın can ve mal güvenliği için aşağıda sıraladığımız önerilerimizin ilgili kurumlar ve kamuoyunca dikkate alınması gerekmektedir.
1. TBMM gündeminde olup bugün veya yarın görüşülecek olan 723 Sıra ve 1/839 Esas No'lu "Sıvılaştırılmış Petrol gazı (LPG) Piyasası Kanun Tasarısı", 9 ayrı yasa ve yönetmeliğe tabi olan LPG piyasasını tek bir yasa ile düzenlemesi itibarıyla olumludur. Ancak LPG'li araçlara ilişkin sorunların çözümü için çok önemli bir fırsat olan bu Tasarı, Milletvekillerine ilettiğimiz ve ekte sizlere sunduğumuz metinde belirtilen ek ve değişiklikleri kapsayarak yasalaşmalıdır.
2. LPG araç dönüşümü yapan firmalara İmalat Yeterlilik Belgesi ile Montaj Tespit Raporu verilmesi ve Araç Tadilat Projelerinin onaylanması işlemlerinin (geçmişte olduğu gibi) Odamıza devrine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na sunduğumuz protokol birlikte imza altına alınmalıdır.
3. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan A.İ.T.M. Yönetmeliği uyarınca, Karayolları Muayene İstasyonlarında Gaz Sızdırmazlık Raporu olmayan araçların fenni muayenesi hiçbir surette yapılmamalı, lakayt uygulamalara son verilmelidir..
4. İçişleri Bakanlığı, yaptığı yol üstü kontrollerde, LPG dönüşümünü ruhsatına işletmeyen araçların trafikten men edilmesi hususunda denetimlerini ülke genelinde sıklaştırmalı ve sürekli kılmalıdır.
5. Ülkemizde araçların LPG'ye dönüşümü yasal olarak 1995 yılında başlamıştır. İlgili TSE standardına göre araca takılan LPG tankının ekonomik ömrü 10 yıl olup, bu süre 2005 yılında dolmaktadır. Bu nedenle sıkı bir denetim mekanizması uygulanarak ekonomik ömrünü doldurmuş LPG tankı bulunan araçların tanklarının değiştirilmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı acilen girişimlerde bulunmalıdır.
6. Sayısı 3.500-4 bin arasındaki LPG istasyonlarından 800'ünün dışındakilerin ruhsatsız olduğu gözetilerek istasyonlar denetim ve disiplin altına alınmalıdır.
7. Sayısı 57 olan ana gaz dağıtıcısı şirket, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın 2002/3563 Sayılı Yönetmeliği uyarınca, ruhsatı veya yeterliliği/izni olmayan istasyonlara gaz vermemelidir.
8. LPG gaz dolum istasyonları, TSE'nin 16.01.2001 tarihli standartları uyarınca, LPG'ye dönüşümleri araç ruhsatına işlenmemiş veya TS 12305-ECE-R 67-01 standartlarına uygun dönüşüm yapılmamış araçlar ile Gaz Sızdırmazlık Raporu bulunmayan araçlara gaz satmamalıdır.
Değerli Basın Mensupları,
Sizlere konunun dünden bugüne seyrini içeren kapsamlı bir dosya sunuyoruz. Dosyanın içinde konunun çeşitli yönleriyle ilgili ayrıntılı bilgi ve dökümanlar bulunmaktadır. "Araçların LPG'ye Dönüşüm Uygulama Esasları ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar" başlıklı metin ile yeni hazırladığımız ve ülke çapında dağıtımını yaygın bir şekilde yapacağımız "Bilinçli Kullanalım, Güvenli Yaşayalım/LPG Sistemli Araçların Güvenli Kullanım Kılavuzu" broşürüne özel olarak dikkatinizi çekmek istiyorum. Sonuçta arkadaşlar, bu dosyadan yararlanarak kamuoyunu aydınlatıcı, eğitici yayın dosyaları hazırlayabilirsiniz. Biz de sizlere her zaman yardımcı olmaya hazırız.
Sizlere sunduğumuz tablolardaki veriler 2004 sonuna kadarki rakamları kapsıyordu. Odamızın düzenlediği Gaz Sızdırmazlık Raporu verileri olsun, edineceğimiz diğer verileri olsun bundan sonra 3'er aylık periyodlarla düzenli olarak kamuoyuna açıklayacağımızı belirterek sözlerimi bitiriyorum.
TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı
Emin KORAMAZ