ÇANAKKALE ÇEVRE SORUNLARI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
Yayına Giriş Tarihi
Bileşeni olduğumuz TMMOB Çanakkale İl Koordinasyon Kurulu'nun Çanakkale Akademik Odalar Birliği, Çanakkale Kent Derneği, Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği, İda Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Lapseki Çevre Derneği, TEMA ile birlikte gerçekleştirdiği Çanakkale çevre sorunları ve ekoturizm adı altında tarım arazilerinin imara açma girişlerine karşı gerçekleştirdikleri basın açıklaması şöyle:
BASINA ve KAMUOYUNA
Çanakkale’de Ekolojik Turizm ilk olarak 2014 yılında ilk olarak gündeme gelmiş Çanakkale’nin doğal zenginliği ve turizm potansiyelinin kırsal kalkınmayı sürdürebilir şekilde destekleyebileceği ümidiyle heyecan yaratmıştı.
Ekoturizm; Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın “8.16. Eko- Turizm Alanları” başlığı altında yer alan plan hükümleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun notları ile düzenlenmektedir.
Yasal mevzuatta dayanan bir yönetmeliği bulunmadığı için uygulama, yürütme ve denetleme mekanizmalarının yetersizliği yanında ilgili kurumlarda önemli iş yükü oluşturduğu da anlaşılmaktadır. T.C. Çevre, Şehı̇rcı̇lı̇k Ve İklı̇m Değı̇şı̇klı̇ğı̇ Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından Eko-Turı̇zm Alanları Plan Hükmü Değı̇şı̇klı̇ğı̇ Başlığıyla Notlar yayınlanmaktadır.
Ekoturizm uygulamalarının, kırsalda yaşayan insanların sosyoekonomik kalkınmalarını desteklemesi, kente sıkışan insanların da doğada şifa bulma potansiyeli yönüyle, önemli bir işlevi bulunur.
Ekoturizm uygulamaları ile kır yaşam koşullarının ekolojik temellerle iyileştirmesi beklenmektedir. Ancak ekoturizm “Butik Otel”, “Özel Konaklama Tesisi” ve “Yazlık villa” uygulamalarına dönüşmüştür. Bazı ulusal şirketler de “eko-turizm imarlı arsa” ilanları ile tarla satışına başlamıştır.
Ekoturizm tanımı “imar rantına” dönüşmektedir. Yasaya aykırı reklam ve ilanlar kötü örnekleri çoğaltmaktadır. Çanakkale’de 400’ün üzerinde ekoturizm başvurusu olduğu bilgisi mevcut iken ekolojik turizmi önceleyen 5 proje henüz mevcut değildir.
Doğa özlemi çeken kent insanı, arsa vasfına dönüşen tarlaların, kıymet takdir değişimini görmemektedir. Bu durum tüketiciyi aldatılmaya açık hale getirirken, yanlış ekoturizm uygulamalarıyla da orman ekolojisi ve tarımsal üretim de önemli şekilde zarar görmektedir.
İşlemeli tarıma uygun tarım arazilerinin ıslah edilmesi yerine “marjinal arazi” vasfı ile değerlendirilmesi son derece yanlıştır. Marjinal tarım arazi olarak değerlendirilen alanların tamamına yakını bozulmuş mera arazisidir. Çanakkale Bayramiç, Ezine ve Ayvacık ekoturizm planlarının arttığı bölgeler iken meraya dayalı hayvancılık ürünlerinin coğrafi işaretli ürünlerimizin önde olduğu ilçelerimizdir. Yörede mera hayvancılığı yanlış ekoturizm uygulamalarından en önemli zararı gören üretim alanıdır.
Ekoturizm ismi ile kır kente dönüşümekte, her bölgenin kendine özgü yapı ve yaşam şekli kaybolmaktadır. Öte yandan tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasının yeni adı da ekoturizimdir. Tarımsal üretimin sürekliliği, doğru su yönetimi, tarımsal üretim bütünlüğü günden güne önem arz etmektedir.
Tarım arazileri ve orman alanlarının sürdürülebilirliği önünde engel oluşturan ekoturizm uygulamaları acilen yasaklanmalı ve mevzuat çerçeveleri ekolojiye uygun şekilde detaylandırılmalıdır. Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın “8.16. Eko- Turizm Alanları”nı düzenlemek açısından yetersizdir. Ekoturizm yasal mevzuatında düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu süreçlere STK ve meslek örgütleri dahil edilmelidir.
Çanakkale Akademik Odalar Birliği
Çanakkale Kent Derneği
Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği
İda Dayanışma Derneği
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
Lapseki Çevre Derneği
TMMOB Çanakkale İKK
TEMA